Rize, Türkiye'nin en çok yağış alan bölgelerinden biridir. Bu durum, yerel halkın yaşam şekli üzerinde büyük etki yaratmaktadır. Ancak, artan iklim değişikliği ve bu süreçteki aşırı yağışlar, sel tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Sel felaketleri, yalnızca maddi hasar yaratmakla kalmaz, aynı zamanda insan hayatını da tehdit eden ciddi bir doğal afettir. Rize'deki coğrafi yapı, büyük su akıntılarına yatkındır. Dolayısıyla aşırı yağışlar, toprak kaymalarına ve su baskınlarına yol açar. Üstelik, bu olaylar, tarım faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyerek, hem yerel ekonomiyi sarsar hem de gıda güvenliğine tehdit oluşturur. Rize'deki sel tehlikesinin nedenlerini, riskli bölgeleri, alınması gereken önlemleri ve toplumun rolünü anlamak büyük önem taşımaktadır.
Aşırı yağış, sel felaketlerinin en temel nedenidir. Rize, yıl boyunca yoğun yağış alan bir bölge olduğu için, bu durum sıklıkla karşılaşılan bir gerçeklik haline gelmektedir. İl genelinde yağış miktarının artması, zemin suyu seviyesinin yükselmesine neden olur. Bu da, yeraltı su akıntılarının toprak yüzeyine çıkmasına yol açar. Buna ek olarak, bölgedeki sanayi faaliyetleri, doğal dengeyi bozarak, suyun doğal akışını engeller. Gelişmiş altyapı, suyun dışarı akmasını zorlaştırır. Bu tür faktörler bir araya geldiğinde, sel tehlikesinin oluşma olasılığı yükselmektedir.
Diğer bir neden ise orman tahribatıdır. Rize'nin ormanlık alanları, yağışların toprağa sızmasını sağlayan önemli bir yapıdadır. Ağaçların kesilmesi, toprak erozyonuna yol açar. Ormanların azalması, suyun yüzeyde kalmasına neden olur. Su, zeminde birikerek sel riskini artırır. Özellikle yağışların yoğun olduğu dönemlerde, ormansız alanlarda su baskınları görülme oranı artar. Ormanların korunması, bu durumda en etkili yöntemlerden birisidir.
Rize'de sel riski taşıyan bölgeler, genellikle eğimli arazilere sahip alanlardır. Çamlıhemşin ilçesi, bu tür riskli bölgelerin başında gelir. Karadeniz’in doğal yapısı, sık yağışlar ile birleşince, akıntılar risk oranını artırır. Yerleşim yerlerinde bile, bu eğim nedeniyle sık sık su baskınları meydana gelir. Örneğin, 2021 yılında Çamlıhemşin'de yaşanan sel, birçok evin su altında kalmasına neden oldu. Bu tür olaylar, yerel halkın yaşamında önemli travmalara yol açmaktadır.
Ayrıca, Ardeşen de sel tehdidi altında bulunan bir başka önemli bölgedir. Burada, zemin yapısı ve dere yatakları da büyük risk taşımaktadır. Yağışların aniden artması, dere yatağında taşkınlara yol açarak, çevredeki yerleşim alanlarını doğrudan etkiler. Bu nedenle, Rize'deki riskli bölgelerin periyodik olarak incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Böylece, halkın bu tür doğal afetlere karşı bilinçlendirilmesi sağlanabilir.
Sel riskinin azaltılması için ilk adım, altyapı iyileştirmeleridir. Yağmur suyu drenaj sistemlerinin geliştirilmesi, suyun sağlıklı bir şekilde akmasına yardımcı olur. Bölgedeki yolların ve köprülerin daha dayanıklı hale getirilmesi, ulaşım sorunlarını en aza indirir. Sel sırasında, bu tür altyapılar büyük önem taşır. Su baskınlarına karşı gerekli önlemlerin alınması, zararları en aza indirir. Tüm bu önlemler, doğal afete karşı dayanıklılığı artırır.
Yağışların etkilerini azaltmak adına orman alanlarının korunması da kritik bir öneme sahiptir. Orman köylerinde yaşayan insanlara, ağaçların kesilmesinin yarattığı tehlikeler hakkında eğitim verilmelidir. Bu tür bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra, yeni ağaçlandırma projeleri de hayata geçirilmelidir. Ormanlar, sadece suyun yaşamsal döngüsünün bir parçası değil, aynı zamanda ekosistemimizin de önemli bir parçasıdır. Bu göz önünde bulundurularak, çevre koruma politikalarının hayata geçirilmesi gereklidir.
Toplum, sel tehlikesine karşı bilinçlendirilmelidir. Yerel yönetimler, düzenli olarak eğitim programları düzenlemelidir. Halkın, sel sırasında nasıl davranması gerektiği hakkında bilgilendirilmesi büyük önem taşır. Bu eğitimler, her yaş grubuna yönelik olmalıdır. Yetişkinler için pratik tatbikatlar, çocuklar için ise eğlenceli oyunlarla bilgi edinme yolları sunulabilir. Halk eğitimleri ile toplum, doğal afetler hakkında daha bilgili hâle getirilebilir.
Bununla birlikte, yerel toplulukların işbirliği de önemlidir. Sivil toplum örgütleri, afet planlarına ve tatbikatlara katılmak için destek olabilir. Yerel halkın, bu tür olaylara karşı nasıl hazırlıklı olacağını öğrenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, yerel medya, bu bilgilendirme sürecinde büyük bir rol oynamaktadır. Bilgi paylaşımı, toplumu bilinçlendirmek için etkilidir. Tüm bu faaliyetler, Rize’deki sel tehlikesine karşı toplumun daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur.
Rize'de yaşanan aşırı yağışlar, sel tehlikesini artırmakta ve bu durum ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu nedenle, sel riskinin azaltılması adına internet, sosyal medya gibi mecralarda yürütülecek bilinçlendirme çalışmaları kritik bir öneme sahiptir. Rize’nin geleceği ve insan hayatı, bu tür doğal afetlere karşı alınacak önlemlerle artmaktadır.